Merhabalar,
Öncelikle herkesin geçmiş
bayramını kutluyorum. Biz eşimle 2 gün izin alıp bayram tatilini birazcık
uzattık ve Bodrum’da geçirdik. Ailelerimizden ayrı ilk bayramımız olduğundan
biraz buruk ama harika bir hafta geçirdik. İlk kez gittiğim Bodrum’un her şeyine
tek kelimeyle ba-yıl-dım. Hele de o begonvilleri yok mu, tatilin son gününe
kadar ağaçları yolmamak için kendimi zor tuttum. Ama tabii tatilin son gününe
kadar ;)
Eşimin dayısının evinin
bahçesinden (sonuçta yabancı değiller) bir miktar begonvil topladık; daha
doğrusu ben birisi görür mü diye etrafı kolaçan ettim, Cantürk kopardı. Arabanın arka
koltuğuna gazete serip dalından tek tek kopardım begonvilleri ve üst üste
gelmeyecek şekilde dizdim. Gölgedeki arabada kendi halinde kurumuşlar, çok azı
telef olmuştu :) Eğer evinizde kurutacaksanız işiniz çok daha kolay,
begonvilleri gölge ama kuru bir odada birbirlerine değmeyecek, ezmeyecek
şekilde sererek kurutabilirsiniz. Kuruduktan sonra canlı gibi kalması, renginin
hiç solmaması ve diğer kuru çiçekler gibi yapraklarının parçalanmaması
açısından masa süslemek için bir tercih sebebi begonviller. İster benim
yaptığım gibi mumların etrafına doldurun, ister masanıza gelişigüzel
serpiştirin, isterseniz peçeteliklerinize tutturun. Her türlü harika bir masa
elde edersiniz, hem pratik hem de masrafsız ;)
Begonvilli ilk masam da
Türkmenistan’dan tatil için gelen arkadaşlarımız Gamze ve Tuğrul için ;)
Tatilden henüz 1 gün önce dönmüş
olduğumuz, döner dönmez düğün dernek gezdiğimiz için pek fazla hazırlık
yapamadım. Çok daha iyi ağırlamak isterdim canlarımı ama vakitsizlikten menü
hafif olunca ben de sofrayı süsledim, karnımızdan önce gözümüz doysun diye :)
Minnoş arkadaşlarım için kurduğum
sofranın diğer detayları ve tarifleri BURADA ;)
Herkese sevgiler :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder