Patlıcan ve domatesin tazesi çıkmadan
(sünger gibi olan hormonluları kastetmiyorum, onlar zaten hep var) çok sevdiğim,
yemeye doyamadığım ekşili acılı kuru patlıcan yemeğimin tarifini yazmak istedim.
Biraz geç kaldığımın farkındayım, çok büyük ihtimalle yazdan kalma kuruluklarınız
da bitmiştir ama birer paket patlıcan ve domates kurusu satın almanıza değecek
bir yemek kızlar :)
Yemeklerin içinde et sevmeyen abim,
tadına baktıktan sonra tam 3 tabak yiyince tarifi bloga eklemek şart oldu :)
Kurutulmuş domates olmazsa da olur ama
olursa bir başka olur. Ben Antep usulü olmasını istediğim için pul bibere ek
olarak acı biber ve domates salçası da kullanıyorum. Ayrıca çok ekşi gelmezse
limon suyu miktarını da artırabilirsiniz; ben bir tam limon kullanıyorum. Kuzu
eti yemeğe ayrı bir lezzet katıyor ama tercih etmeyenler dana eti ya da
kıymasıyla da yapabilirler.
Yağ içinde yüzen patlıcan yemeklerine
inat sadece 3-4 yemek kaşığı sızma zeytinyağı içerdiği ve düşük kalorili olduğu
için diyet yemekleri listesinde olmayı sonuna kadar hak ediyor :)
Malzemeler:
200-250 gram kuru patlıcan
250 gram kuzu eti
2 orta boy kuru soğan
2-3 diş sarımsak
5-6 adet kuru domates
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
Yarım limonun suyu
3-4 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz, karabiber, kimyon, pulbiber
Öncelikle tozunun gitmesi için
patlıcanlarımızı soğuk suda yıkayıp, kaynamakta olan tenceremize atıyoruz ve
10-15 dakika yumuşayıncaya kadar haşlıyoruz. Yemekle beraber de pişeceği için
fazla haşlamamanızı öneririm. Yumuşayan patlıcanların suyunu süzüp soğuk sudan
geçirip bir süzgece alıyoruz.
Bu arada kuru domatesleri de yıkadıktan
sonra sıcak su dolu bir tabağa alıp, yumuşaması için bir kenarda bekletiyoruz.
Eti ve sıvı yağı tencereye alıp rengi
döndükten sonra doğradığımız kuru soğanı ve sarımsağı ekleyip yumuşayıncaya
kadar kavuruyoruz. Ben bu aşamayı biraz uzun tutunca zaten yumuşacık olan
kuzu eti soğan ve sarımsaklar kavrulana kadar dağıldı :)
Sonra sırasıyla minik minik
doğradığımız kuru domatesleri, salçayı, limon suyunu ve baharatları atıp
karıştırıyoruz ve üzerini geçene kadar da sıcak su ekliyoruz.
Kuru domates ve patlıcanlar pişince de tenceremizi
ocaktan alıyoruz. Bandırarak yemeyi sevenler için yemeğimizin suyu inanılmaz
lezzetli oluyor, biraz sulu bırakabilirsiniz.
Ben bu yemeği üniversite yıllarında bir
arkadaşımın annesinin elinden yemiştim. İri iri doğranmış kuru patlıcanlar ve kıymayla
yapardı bu yemeği ve bayılırdım. Ben biraz daha acı ve ekşi yapıyorum, siz de
damak tadınıza göre değişiklikler yapabilirsiniz.
Düğün telaşından akşam yemeği kavramını
unuttum, işten çıkıp ordan oraya koşturmaktan gece eve gelince ya yemek yemeden
uyuyorum ya da kahvemin yanında bir parça çiko yiyorum. Akşam yemeği yemediğinizde
-miktarını abartmamak kaydıyla- çikolata yerseniz bile kilo alınmıyormuş; test
ettim, onayladım :) Bir de düğün zamanı diyet yapmak için kendinizi çok da
sıkmayın, zaten yoğun tempoda zayıflanıyor. Güzel yeseniz bile kilo
almıyorsunuz ;)
Sıradaki (çok büyük ihtimalle yarınki),
işten geç çıkanlar ve akşam yemeğini 8den sonra yiyenler için alternatifler ve
öneriler içeren, tarifsiz bir post olacak :)
Hoşçakalın :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder