25 Eylül 2014 Perşembe

Açık büfe beş çayı sofrası - 2


Herkese merhaba,

Cumartesi günü bizim düğün ekibiyle (eksikler vardı maalesef) evimizde hep birlikteydik. Uzun zamandır istediğim toplanma düğünümüzden tam 4 ay sonra oldu, ama çok çok güzel oldu :)



 
Menüyü açık büfe olacak şekilde iş arkadaşlarımın da katkılarıyla belirledik. Bir de Betüş ve İbo daha önce geldikleri için onların da yemediği şeyler hazırlamalıydım; böyle olunca sigara böreği, tava böreği, kabaklı muffin ve damla çikolatalı kurabiyem otomatikman listeden çıktı :)  



 

Menüde neler mi vardı?

Tuzlulardan:

Patatesli muska (puf) böreği

Doritoslu arpa şehriye salatası

Zeytinyağlı yaprak sarma

Etsiz çiğ köfte

Minik ekmekçikler

Tatlı olarak da:

Muzlu pudingli muffin ve

Profiterol



Patatesli Muska Böreği (Puf Böreği)


 

Böreği en sevilen acılı, baharatlı ve bol soğanlı patatesli içimle yapmaya karar vermiştim. Pişince puf puf olduğu için de muska şeklinde tercih ettim. Her zamanki gibi birkaç gün önceden hazırlandı, derin dondurucuya kaldırıldı. Misafirler gelmeden az önce de buzu tam çözülmeden fırına atıldı ve sıcak sıcak ikram edildi. Tarifi için TIK TIK ;)


Doritoslu Arpa Şehriye Salatası


 

Şehriye (erişte salatası) benim sıkça yaptığım, hem çay saatlerinde pasta börekle hem de ana yemeklerin yanında meze olarak tükettiğimiz yoğurtlu hafif bir alternatif. Bu kez üzerine bir miktar Doritos cips dökerek servis ettim, dip sosla yiyormuş gibi çok çok lezzetli ;) Tarifi BURADA ;)
 

Zeytinyağlı Yaprak Sarması


 

Bir hafta önceden sarılıp dondurucuya atıldı, sabahın erken saatlerinde pişirildi ve en yeni servis kasemde sunuldu.

İç harcımı ve yaprak sarmanın püf noktalarını yazdığım detaylı postu okumak için TIK TIK ;)
 

Etsiz Çiğ Köfte



 
Mercimek köftesi ve kısır arasında kaldıktan sonra etsiz çiğ köfte yapayım, şeklini tutturamazsam zaten kısır olarak servis edebilirim diye düşündüm (ama gülmeyin yeni evliyim ben). Neyse ki beni mahcup etmedi ;) İsotlu olanının tarifi BURADA, bunun tek farkı isotu yoktu , acısı ve baharatı azdı:)



 

Kısır, mercimek köftesi, etsiz çiğ köfte gibi yemeklerinizi marul yapraklarına yerleştirerek servis ederseniz tabaklara almak da çok kolay oluyor. Çatal veya maşa ile şekillerinin bozulması bir tarafa bir marulu alarak aynı anda 4-5 tane tabağa koyabilirsiniz ;)


Minik ekmekçikler


 

Yoksa poğaça mı demeliyim? Evimizin yanındaki fırında yapılıp satılıyor, ne poğaça kadar yağlı ne de ekmek gibi kuru. Kahvaltıda ve çay saatlerinde harika gidiyor ;)



Muzlu Pudingli Muffin

İş arkadaşlarım ”muzlu pudingli kurabiye” yapmamı önerince ama kurabiye de açık büfe sofralarında rağbet görmediği için damla çikolatalı muzlu muffine dönüşen pofuduklarımın tarifi BURADA ;)


 

Çikolatalı pudingli muffinden sonraki favorim oldu. Bir sonraki sefere de çikolatasız denemeyi düşünüyorum, kahvenin yanında harika gidiyor :)  

Profiterol


 

Neredeyse 1 yıldır yapmadığım profiterolümü canım arkadaşlarım için yaptım. Zaten bu kadar zahmet ancak çok sevdiklerimiz için çekilir :) Belki de alıştığım için bilemiyorum ama eskisi kadar zorlanmadan yaptığım profiterolümün tarifi BURADA :)

Arpa şehriye salatamı servis ettiğim ayaklı servis kasem Paşabahçe’den. Salata sunumları için de çok kullanışlı ;)

Bu ayaklı servis kasemi de birkaç hafta önce Paşabahçe’den aldım, ister çerez, ister salata ister kurabiye ya da benim gibi yaprak sarma servis etmek için kullanabilirsiniz. Biri biraz daha büyük olan iki boyutu var. Çok şık, çok zarif dimi?


 

Minik ekmekçikleri servis ettiğim de “Martini Zeytini Servisi” adı altında Paşabahçe’de satılıyor. Diğer ayaklı servis tabağı mı bu mu derken sonunda ikisini de alıp çıktım :) Bu da sadece zeytin değil salata, kurabiye, çerez ne isterseniz ikram edebileceğiniz şık ve zarif bir servis kasesi. Martini kadehinin birazcık daha kocamanı sadece :)



 

Etsiz çiğ köftemi servis ettiğim pembe ayaklı cam fanusum Mudo’dan. Çeyizimin ilk parçasıydı, en az 2-3 senesi vardır :)


 

Muffinlerimi koyduğum fanusum da Paşabahçe, kendisini sık sık ekmeklik olarak kullandığım için tanıyorsunuz. Silikon muffin kalıplarım da Tantitoni’den.


 

Gelelim masa örtüme: Aslında kendisi masa örtüsü değil, panel perde :) İkea’da görünce “ben bununla bişi yaparım” diyip almıştım ve büyük çaplı bir açık büfe daveti için saklamıştım kendisini. BURADAKİ diğer panel perdelerden alıp runner olarak kullanabilirsiniz, ben bir tane daha aldım ama söylemem, başka bir misafir sofrası için bekletiyorum ;)


 

Yemek ve çatal bıçak takımım Bernardo, renkli çay bardaklarım Güral, peçetelerim de sofram gibi renkli olsun diye (masa örtüme pek de uymadı sanki ama) Migros’tan (Selpak). 150 çeşit peçeteden ancak bunu seçebildim :)

Çiçeklerim de Betüşüm ve kocişimden, evim çiçek bahçesi oldu rengarenk :)


 

Sofram ve tariflerle ilgili aklıma gelenler bunlar, merak ettiğiniz başka herhangi bir şey olursa sorabilirsiniz :)

Bu da buluşmaca selfiemiz :) Ayy gene gelin de gene mamalar yapıyım size, çok eğlendik çok :) 


 

Darılmaca gücenmece olmasın ama en tatlı misafirim Defne’ydi :)





Cantürk hayatında ilk defa bir bebeğe dokunduğu ve hatta kucağına aldığı için de tarihe geçti :)


 

Hoşçakalın! :)

1 yorum:

  1. hepsi birbirinden lezzetli görünüyor. Yaz gelse de ağaç gölgesinde 5 çayı yapsak

    YanıtlaSil