Pembeli yeşilli bir brunch sofrası
:)
Herkese merhaba,
Bol misafirli bir haftasonunun
ardından azıcık yorgun ama sevdiklerimle vakit geçirdiğim için çok çok mutlu
başladım yeni haftaya :)
Bugünkü postta Cumartesi günkü
kahvaltı davetim var. Betül & İbrahim ile Deniz & Cemil geldiler, uzun
uzun yaptık kahvaltımızı ve harika bir gün geçirdik :)
İlk kez kahvaltıya misafir
aldığım için biraz titizlendim. 12 kişilik yemek takımımı kutusundan çıkarmak
da evlendikten 2,5 ay sonra kısmet oldu böylece :)
Yeşil peçeteler ve mor orkidelerle süsledim sofrayı içimiz açılsın diye. Cantürk “bunları da yiyor muyuz?” diye biraz dalga geçti ama zaten erkekler şıklıktan ne anlar, dimi? :)
Menü hamur işi ağırlıklıydı ve ben bunu maalesef şimdi fark ediyorum :( Sabah kahvaltısı gibi düşündüğümüz için zeytinyağlılar salatalar vs hiç aklıma gelmemişti ama bir araya gelmemiz, sofraya oturmamız öğleyi bulunca keşke bir de zeytinyağlı dolma yapsaymışım dedim, darısı bir sonraki bruncha artık :)
Menüde neler mi vardı?
Peynirli tava böreği
Fırında patatesli sigara böreği
Dereotlu ve kabaklı muffin
Simit
Actifry’da patates kızartması
Sucuklu yumurta
Kaşarlı rulo salamlar
Tatlı tepsisi (annemin reçelleri,
bal ve fındık ezmesi)
Baharatlı zeytinler
Peynir çeşitleri ve tereyağı
Domates – salatalık
Tatlı olarak da:
Damla çikolatalı nişastalı
kurabiye
Antep fıstıklı ve çikolatalı
kuplar
Tarifini daha önce yazdığım
börekleri sabah erkenden hazırlayıp misafirlerim gelince ısıttım. Okumak için
TIK TIK :)
Buzluktan çıkıp fırına verildiği için “buzluk böreği” de dediğimiz, herkesin beğenisini toplayan böreğimin tarifini ayrı bir postta vereceğim ve umarım en kısa zamanda ;)
Nam-ı diğer muffin mücverlerimi
BURADAKİ tarifle yaptım, tek farkı üzerine serpiştirdiğim çörek otları ;)
Bana göre dünyadaki en lezzetli
kahvaltılık: Siyah simit. Cantürk sabah evin yanındaki fırında bulamayınca
İbrahim’i arayıp istemiş :)
Patates kızartması
Her zamanki gibi Actifry’da kızardılar ama ben biraz acele ettiğim için yeterince pişmeden sofraya geldiler, o da tüm gün içime dert oldu :) Tarifi için TIK TIK
Babamın kasabına yaptırdığı, lezzetine
bayıldığım sucukları kullandım. Zaten yağlı olduğu için tavaya başka yağ da
eklemedim. Çeneye dalınca kendi yağında kızarmaya çalışan sucuklara yumurtayı
eklemek için biraz geç kaldık ama olsun sucuklu yumurta her haliyle en güzel :)
İnce uzun kestiğim kaşar
peynirlerinin etrafına salamları dolayıp kürdanla tutturdum. Sadece kahvaltı
için değil, parti atıştırmalığı olarak da yapabilir, basit ama şık bir sunum
elde edebilirsiniz.
Gümüş bir tepsinin ortasına
Cantürk’ün Giresun’dan getirdiği fındık ezmesini koyup etrafına minik kaselerle
annemin yaptığı organik reçelleri (çilek, vişne, böğürtlen, kayısı, mürdüm
eriği) ve balı yerleştirdim.
Halamın komşusu Nuran Teyze’nin
kendi yaptığı ve Antalya ziyaretimizde verdiği yeşil ve siyah zeytinler zaten
çok lezzetli ama söz konusu ben olunca mutlaka süslemek, içine bir şeyler katıp
karıştırmam lazım :)
Zeytinleri minik kaselere alıp
kekik, biberiye, defne yaprağı ve pul biber ekleyip iyice karıştırıp bol
miktarda sızma zeytinyağı döküyorum ve en az 1 gece lezzetini çekmesi için
bekletiyorum. Sadece zeytinler değil yağı da çok lezzetli oluyor, tam ekmek
banmalık ;)
Ben üçgen, krem ve kaşar
haricinde peynir yemediğim, eve dahi sokturmadığım için sofradaki peynir
çeşitleri bunlarla sınırlıydı :) Tereyağını da kayınpederim İzmir’den
getirmişti: kokusuz ve çok lezzetli :)
Gelelim tatlılara
Türk kahvesiyle ikram ettiğim, kup ya da kase yerine Gamze ve Tuğrul’un ev hediyesi kadehlerimi kullandığım tatlı tarifim BURADA :)
Soframla ilgili olarak da, yemek
takımım az önce de söylediğim gibi kutusundan yeni çıktı Bernardo’dan. Çatal
bıçak takımım, su bardaklarım ve reçelleri koyduğum tepsim de Bernardo. Masa
örtüm Tchibo’dan. Peçeteler ve bir kısmını kesip peçete halkası haline
getirdiğim, diğer kısmı minik vazolardaki orkideler İkea’dan. Tabanı ve sapı
mor olan çay fincanlarım Güral, ekmeklik olarak kullandığım ayaklı cam fanus ve
su şişesi olarak kullandığım karaf Paşabahçe. Damla çikolu kurabiyelerimi
koyduğum (resimden anlaşılmasa da) açık pembe ayaklı cam fanusum Mudo’dan.
Sucuklu yumurta yaptığım pembe seramik tavam da Bernardo.
Hepsine de bayıldımmm, zaten Paşabahçe’nin bu ferforje ürünlerinin hastasıydım, nasıl zevkli nasıl güzeller değil mi? :)
Arkadaşlarımız hep gelse, ben onlara mamalar yapsam, hep birlikte olsak, hep mutlu olsak keşke <3 font="">3>
Herkese sevgiler, öpücükler :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder