23 Temmuz 2014 Çarşamba

Ev yapımı tavuk suyu


Namı diğer tavuk bulyon :)

 
Herkese merhaba,

Hem çorbalarda hem de pilavlarda kullandığımız tavuk bulyonların katkı maddesizinin tarifini vereceğim bugün size ;) Benim gibi çok miktarda hazırlayıp dondurucuya atarsanız hep elinizin altında olur.
 
 

 
Malzemeler:

7-8 adet tavuk baget

1 büyük boy kuru soğan

2 orta boy havuç

Defne yaprağı

Kekik

Biberiye

Tane karabiber

Tuz

2,5 litre su

 
 
 
Soğan ve havuçları iri iri doğradıktan sonra tüm malzemeleri derin bir tencereye alıp en az 2 saat kaynatıyoruz. Soğuttuğumuz tavuk suyunu süzerek minik saklama kaplarına veya poşetlere bölüştürüp dipfrize atıyoruz.

Eğer pirinç pilavlarınızda kekik, biberiye gibi aromalar hoşunuza gitmezse hiç kullanmayabilirsiniz ancak bulgur pilavı ile çorbalara çok yakışıyor, benden söylemesi ;)

Pırasa, kereviz sapı, maydanoz gibi aklınıza gelen aromatik tüm sebzeleri tavuk suyu yapımında kullanabilirsiniz, havuç ve soğanla kendinizi sınırlamayın ;)

Süzdükten sonra elde kalan malzemeleri de mutlaka kullanın. Örneğin tavuk etlerini minik minik parçalayıp şehriye çorbasına katabilir, sebzeleri blendırdan geçirerek süzme mercimek çorbasına ekleyebilirsiniz. Hatta bu tavuk suyunu haşlama yemeği olarak öylece de yiyebilirsiniz, seçim sizin ;)   
 
Hoşçakalın!
 
 
 
 

22 Temmuz 2014 Salı

Közlenmiş Patlıcan Salatası


Herkese merhaba,

Bugünkü tarif benim en en sevdiğim, tek başına bile ana yemek olabilecek, ızgara et & köftelerin yanına harika yakışan ve her mangal yakıldığında yapılan köz patlıcan salatası :)
 
 

Malzemeler (2 kişilik)

2 adet tombul bostan patlıcanı

1 orta boy domates

1 orta boy kuru soğan

2-3 adet sivri yeşilbiber

Bir tutam maydanoz

Limon suyu ve nar ekşisi

Sızma zeytinyağı

Tuz ve pulbiber
 

Öncelikle patlıcanlarımızı közlüyoruz. Patlıcanlar en güzel mangalda közlenir, is kokusu daha bir lezzet verir ama aynı işlemi ocakta da yapabilirsiniz. Ocağı yakıp üzerine koyuyoruz ve közlendikçe patlıcanlarımızı çeviriyoruz. Patlıcan sayınız çok fazlaysa bu işlem biraz yorucu hal alabilir o yüzden patlıcanları fırın tepsisine dizip közleyenler de var ama bunlar kadar yumuşak olmadıklarından ben pek tercih etmiyorum ;)

Közlenmiş patlıcanları soyup ufak ufak kıyıyoruz. Doğradığımız domates, soğan, biber ve maydanozu da ekleyip karıştırıyoruz. Limon suyu ve nar ekşisi kısmı size kalmış. Sadece limon suyu veya nar ekşisi kullanabileceğiniz gibi ikisinden de biraz biraz ekleyebilirsiniz ama elinizi korkak alıştırmayın ;)

Tuz, pulbiber ve zeytinyağından sonra salatamız hazır.  
 

 

Dün akşamki sofram da böyleydi:
 

 

Orkideleri İkea’dan almıştım; saplarından keserek peçetelik yapma fikrim halen devam ediyor ama şimdilik peçetelerimi yalnız bırakmamak için kullanıyorum :) Kocaman bardaklarım da İkea’dan, bizim gibi suyu, ayranı çok içen bir çifte ancak yetiyorlar. Renkli seramik tabaklar da ya Carrefour ya Çağdaş’tan tam hatırlayamıyorum. Çatal bıçak takımı Korkmaz, orkideli peçetelerim de Migros’tan ;)

Hoşçakalın! :)
 
 
 
 
 
 

16 Temmuz 2014 Çarşamba

Kurutulmuş domatesli ve cevizli zahter salatası


Herkese merhaba,

İç Anadolu’da pek bilinmeyen, benim de geçtiğimiz sene tanıştığım zahterle yaptığım bol zeytinyağlı ve ekmek banmalık ister kahvaltılarda ister ana yemeklerde başlangıç olarak ikram edebileceğiniz harika bir tarifim var :)



 


Zahterin Antakya’ya (Hatay mı demeliyim bilmiyorum) özgü güzel kokulu bir ot olduğunu duymuştum ama ilk defa geçen sene kocişten evlenme teklifi aldığım gün tadına bakabildim.

Yeri gelmişken tek taşımı  Dafne Restaurant'ta harika Antakya mezeleri ve yemekleri eşliğinde aldım. Ortamı, hizmeti ama en çok da mezelerine bayıldım, hele de zahter salatası bambaşka ;)





 

















5 Temmuz 2013 hayatımın en mutlu günüydü, ta ki evlendiğim 19 Mayıs’a kadar :)))



 

Tarife dönecek olursak, Doğu Akdeniz’e özgü bir kekik türü olan zahter bana sanki taze kekik ve biberiyeyi aynı anda yiyormuşum hissini veriyor. Aroması mükemmel. İster et ve tavuk yemeklerine katın, ister salatalarınıza doğrayın, isterseniz de kahvaltılık zeytinlerinize pul biberle birlikte serpiştirin. Hepsiyle de ayrı güzel oluyor.

Marketlerde satıldığını hiç görmedim, belki de denk gelemedim bilemiyorum. Ben Çayyolu’nda kurulan sosteye pazarındaki Hatay yöresel yemeklerini satan yerden alıyorum. Kilosu en son aldığımda 50 liraydı, fiyatı sizi korkutmasın poşete epeyce doldurmama rağmen 1lira 25 kuruş ödedim :)




 



Malzemeler:

5-6 adet kurutulmuş domates

2-3 yemek kaşığı iri parçalanmış ceviz içi

1 tutam zahter

1 çay bardağı sızma zeytinyağı

Yarım limonun suyu

Tuz, pulbiber




 



Kurutulmuş domatesleri 5 dakika kadar sıcak suda bekletip yumuşattıktan sonra minik minik doğruyoruz. Ceviz içini, dilediğimiz kadar zahteri, zeytinyağını, limon suyunu, tuz ve pul biberi ekleyip karıştırıyoruz.

Biz salatamızı kahvaltıda görmüş olduğunuz hamur işlerini bandırmak suretiyle yedik, üzerine de kocaman bir tahinli çöreği götürünce diyet miyet kalmadı. Ama siz daha hafif olsun isterseniz, zeytinyağı miktarını azaltabilirsiniz.




 


Kahverengi dikdörtgen servis tabaklarım ve peçetelerim İkea, çatal bıçak takımım Korkmaz, turuncu tabaklarım Carrefour, 3’lü beyaz tabak setim Karaca, kırmızı çay bardaklarım Güral, sarı- kırmızı fiyonklu silikon kupa kapağım Tantitoni, masa örtüm Bursa Kumaş Pazarı’ndan -annem dikti- :)




 

Hoşçakalın! 






 

  

10 Temmuz 2014 Perşembe

Sebzeli ve yulaflı diyet muffin


Merhabalar,

Yulaf ve kabaktan hoşlanmayan, tadını bir türlü sevemeyenler için yediklerini bile anlamayacakları harika bir tarifim var size: Sebzeli, yulaflı ve tam buğday unlu diyet muffin mücverler ;)






Malzemeler:

2 yumurta

4 orta boy kabak

2 orta boy havuç

1 orta boy kuru soğan

Bir tutam dereotu

Yarım çay bardağı süt

Yarım çay bardağı zeytinyağı

1,5 su bardağı yulaf ezmesi

Aldığı kadar tam buğday unu

Tuz, karabiber, pul biber

Çörek otu

 

 
 
Kabak, havuç ve soğanı rendeleyip suyunu iyice sıkıyoruz. Unutmayın sebzeleriniz ne kadar az sulu olursa o kadar az un kullanırsınız.
 

 

Sebzeleri ve kıyılmış dereotlarını alıp yumurta, süt, zeytinyağı, yulaf ezmesi, tuz, karabiber ve pul biber ekleyip karıştırıyoruz. Un için miktar vermedim çünkü sebzelerinizde kalan suya göre değişiklik gösterebilir. Ben yaklaşık 1 çay bardağı kadar tam buğday unu kullandım, sonucunda aşağıdaki gibi bir kıvam elde ediyorsunuz. Kek hamuru gibi akışkan olmayan ama ele de gelmeyen cıvıklıkta bir kıvamı olmalı aksi takdirde içi çok çiğ kalır.
 

 

 
Üzerlerine çörek otu serpiştirdikten sonra önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında iyice kızarana kadar pişiriyoruz. Piştikten sonra da bildiğimiz muffinler gibi olmasını beklemeyin, mücver gibi düşünün. İçi nemli oluyor, o yüzden kürdan testi pek işinize yaramaz, yüzeyi iyice kızarınca fırından alın.

 
 



 
Sıcak olarak tüketecekseniz sarımsaklı yoğurtla harika olur, aynı mücver yiyormuşsunuz hissi veriyor. Ben işyerine götürüp bir fincan çayla kahvaltı ya da ara öğün yapmayı da seviyorum, en azından margarinli poğaçalardan çok daha sağlıklı üstelik de yulaf sayesinde oldukça doyurucu.
 
 


 

Pırasa, yeşil soğan, maydanoz, kapya biberi (kırmızı biber) gibi aklınıza gelen tüm sebzeleri kullanabileceğiniz bu muffinleri buzdolabında 3-4 gün lezzetini kaybetmeden saklayabilirsiniz. Dilerseniz çörek otu yerine susam da serpiştirebilir ve hatta çörek otunu sadece üzerine değil, içerisine de ekleyebilirsiniz.
 

 

Damak tadına güvendiğim eşim ve oda arkadaşım Nesliş (ki yemek zevkleri birbirlerine tamamen zıttır) muffinlerimi çok beğendiler, o yüzden gönül rahatlığıyla tarifimi öneriyorum :))    

Yeni bir tarifle buluşmak dileğiyle hoşçakalın!
 
 
 
 
 

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Ananas Kabuğu Çayı


Herkese merhaba,

Malum önümüz bayram, hepimiz Perşembe ve Cuma’yı birleştirip uzun, güzel bir tatil yapmak, bol bol yüzüp güneşlenip yorgunluğumuzu atmak istiyoruz. Ama fazla kilolar ve selülitler moralinizi bozmasın, size bikini giymeyi sevdirecek harika bir tarifim var! :))

Sadece 2 malzemeyle 15 dakikada yapılabilecek üstelik de bir bitki çayından beklenilmeyecek kadar çok lezzetli bir tarif: Tarçınlı Ananas Kabuğu Çayı
 
 
 

 
Ananasın faydalarını diyet yapanlar bilirler, hatta kahvaltılarda ve ara öğünlerde bu lifli meyveden yememizi öneriyor pek çok diyetisyen. İçerdiği vitamin ve mineraller bir tarafa, sahip olduğu protein mayası sayesinde sindirim sistemimizi çalıştırıyor ve metabolizmamızı hızlandırıyor. Ayrıca ödem oluşumunu engelleyip vücutta yağ birikmesini de engelliyor.

Tarçının faydalarını anlatmıyorum, kan şekerini ayarlayıp zayıflamaya yardımcı olduğunu ve ani tatlı krizlerini engellediğini zaten biliyoruz.

Yapmanız gereken marketten ananas alırken kabuklarını da istemek, biraz garip garip bakabilirler ama Çayyolu Migros’taki abiler alıştılar artık, ben istemeden kabuklarını da ayrı bir poşete koyuyorlar :))
 


 

 
Malzemeler:

Yarım ananas kabuğu

2 adet çubuk tarçın

1 litre su
 
 

 

 
Ananas kabuklarını iri iri doğrayıp tencereye alıyoruz, çubuk tarçınları ve suyu ekleyip 15-20 dakika kadar kaynatıyoruz. Sonra süzüp içiyoruz, bu kadar kolay işte :)

Çay kaynarken mutfakta sanki fırında elmalı turta pişiyormuş gibi bir koku duyuyorsunuz, tadı da kokusu gibi çok hoş, çok çok lezzetli ;)

Ben akşamları sıcak sıcak bir fincan içmeyi tercih ediyorum ama soğuk hali de meyve suyu gibi, öyle de tüketebilirsiniz ;)
 
 

 

 
Unutmayın kızlar sadece bu çayı içerek bir yere varamayız, daha kesin ve kalıcı sonuçlar için diyet ve sporu bırakmayın ;)

Hoşçakalın!
 
 
 
 
 
 
 

8 Temmuz 2014 Salı

Zeytinli ve cevizli diyet ekmekçikler


Herkese merhaba,

Bir önceki postta söz ettiğim tam buğday unlu, zeytinli ve cevizli diyet ekmekçikler var sırada ;)
 
 
 

 
Sizi bilemem ama benim diyet yaparken canımın en fazla çektiği şey tuzlu hamur işleri maalesef. O yüzden hem sağlıklı hem de lezzetli unlu mamüller üretiyorum mutfağımda ;)

Ortaya çıkan şey ne tam ekmek, ne tam poğaça, ne de tam kurabiye gibi. Hepsinden biraz biraz ama kahvaltı, ara öğün veya öğlen-akşam yemeklerinde çorbalarla tüketebileceğiniz çok amaçlı ve besleyici bir diyet hamur işi :)  

Zeytin ve ceviz bana göre açmaya, poğaçaya en en yakışan ikili. Bir de bu grubun üçüncüsü dereotu var ama söz konusu ekmek olunca malzeme listesine giremedi, inşallah bir dahaki beyaz unlu poğaçaya :))
 
 

 

 
Malzemeler:

2 yumurta

1 çay bardağı süt

Yarım çay bardağı zeytinyağı

1,5 çay bardağı çekirdekleri çıkarılmış siyah zeytin

1 çay bardağı iri kıyılmış ceviz

1 paket instant maya

1 tatlı kaşığı toz şeker

1 tutam tuz

Aldığı kadar tam buğday unu
 

Tüm malzemelerle ele yapışmayan ve olabildiğince yumuşak bir hamur elde edelim. Beyaz unla yapılanlar kadar kolay yoğurulabilen ve şekillendirilebilen bir hamur değil, hazırlıklı olun ;) Hamurumuzu yaklaşık 1 saat evin sıcak bir yerinde mayalanmaya bırakıyoruz. Dinlenmiş hamurumuzdan da kurabiyeden büyük poğaçadan küçük parçalar koparıp aralarında boşluklar bırakarak tepsiye diziyoruz ve yarım saat kadar da tepside mayalanması için bekliyoruz.
 
 

 
 
Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Pişirirken çok kurutmamaya dikkat edin, fazla sertleşmesinler. İçinin pişip pişmediğini anlamak için de kürdan testi yapabilirsiniz. Batırdığınız kürdan kuru çıkıyorsa pişmiş demektir. Bir de tam tahıllı unun gluteni az olduğu için çok fazla kabarmasını beklemiyoruz, sonra hayal kırıklığı yaşamayalım ;)
 

 

Siyah zeytin ve tam tahıllı un sayesinde hamurumuz epey koyu renkli oluyor. Ben bu ölçülerle tam 11 ekmekçik elde ettim ve 3-4 gün boyunca afiyetle yedik. Özellikle de sabah kahvaltılarında üçgen peynir ve kekikli zeytinyağıyla, akşam yemeklerinde de çorbaların yanında harika oluyor :)
 


 

Siz de lezzetli ve çabuk bayatlamayan bir ekmek yiyip vicdanınızı rahat tutmak isterseniz tarifimi deneyin. :)

Hoşçakalın!

Hindi Fümeli Omlet


Herkese merhaba,

Dukan diyetinin vazgeçilmezi hindi füme ile pratik ve doyurucu bir omlet tarifi veriyorum bugün ;)
 
 
 

 
 
Mantar, kabak gibi sebzeler ve/veya sevdiğiniz herhangi bir peyniri de ekleyerek çeşitlendirebilirsiniz.

 
Malzemeler (2 kişilik)

3 yumurta

3-4 dilim hindi füme

2-3 adet köy biberi

1 yemek kaşığı zeytinyağı

Tuz, karabiber, pul biber
 
 

 

 
Zeytinyağını ve çekirdeklerini çıkarıp doğradığımız biberleri ocağa alıyoruz.
 

 
 
Biberler diriliğini kaybetmeye başlayınca ince ince doğradığımız hindi fümeleri ekliyoruz.
 

 
 
Hindilerimiz pişince de tuz, karabiber ve pul biberle çırptığımız yumurtaları ekliyoruz.  

İşte bu da kahvaltı sofram:
 

 

Yemek tabaklarım ve kupalarım Paşabahçe, tuzluk-biberlik Bernardo, çatal-bıçak takımım Korkmaz, peçeteler de İkea’dan ;)

Bir sonraki postta da ayaklı servis tabağındaki tam buğday unu ile yaptığım zeytinli ve cevizli diyet ekmeklerimin tarifi için TIK TIK ;)

Hoşçakalın!

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Çikolatalı ve Frambuazlı Kuplar


 
 
 

Herkese merhaba,
Bugün de hem çok pratik hem çok lezzetli hem de yaz sıcaklarında içimizi ferahlatacak ekşili tatlılı bol çikolatalı bir tarifle karşınızdayım.
 

 

Açık büfe beş çayı soframda kuplarıma eşlik eden diğer tariflerim için TIK TIK ;)
 
 
 



Malzemeler
Yarım paket eti kakaolu bisküvi
1 paket bitter çikolatalı puding
2,5 su bardağı süt (pudingi pişirmek için)
1 paket krem şanti
1,5 çay bardağı süt (krem şantiyi çırpmak için)
1 su bardağı frambuaz
1 çay bardağı damla çikolata


 
 


 


Kuplarımızın altına birer tane bisküviyi kırarak yerleştiriyoruz. Eti kakaolu yerine başka bir bisküvi çeşidi de kullanabilirsiniz ama en güzeli bununla oluyor ;)
 
 
 

 
 


Pudingi sütle kaynaya kadar pişiriyoruz ve bisküvileri kapatacak şekilde kuplara paylaştırıyoruz. Pudingli kuplar soğuduktan sonra krem şantiyi sütle çırpıyoruz ve pudinglerin üzerine önce biraz frambuaz koyup üzerlerine birer kaşık şanti ekliyoruz. Son olarak artan frambuazlarla ve damla çikolatayla süsleyip soğuması için dolaba kaldırıyoruz.
 
 


 


Ben küçük porsiyonlar olmasını istediğim için kahve yanı su bardaklarında servis ettim ama tatlınız tek çeşitse büyük kuplar ya da kaseler de kullanabilir, ani ve acil misafirleriniz için 20 dakikada hazırlayabilirsiniz ;)

 
 

 


Ne kadar kolay, değil mi? ;)
Hoşçakalın :)